Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kaza sonucu ölen bir kişinin tazminat davasına, imam nikahlı eşinin "müdahil' olması gerektiğine karar verdi.

Ankara İvedik Caddesi'nde yaya kaldırımı üzerinde yürürken tanker çarpması sonucu ölen H.K.'nın ölümüne sebebiyet veren sanık Y.Ç. hakkında, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Taksirle adam öldürme" suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. Mahkeme, sanığın yetersiz sürücü belgesi ile seyri sırasında kendi hatası ile aracını durdurup geri kaçırması sonucunda, 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin bir yıl süreyle geri alınmasına karar verdi.

Hayatını kaybeden H.K..'nın imam nikahlı eşi D.Ö. de mağdurlar arasında olduğunu belirtenek, davaya müdahil olarak katılmak istedi. Ancak, bu talebi Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, verilen mahkeme kararının bozulmasına hükmetti. Kararda, "Ölen H.K.'nın gayri resmi eşi olan şikayetçi D.Ö.'nün, suçtan doğrudan zarar gördüğü gözetilmeden katılma talebinin reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.

SAVCILIĞIN İTİRAZ TALEBİ DE REDDEDİLDİ

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Başsavcılık itiraz yazısında, taraflar arasında resmi nikah işleminin yapılmadığını ve bu nedenle D.Ö.'nün suçtan doğrudan zarar görmediğini belirtti.

Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itiraz talebini reddetti. Bu kararın ardından imam nikahlı eşin "müdahil' olma talebi kabul edilmiş oldu. D.Ö. bu kararın ardından eşi hakkında açılacak tazminat davalarında da hak talep edebilecek.

(ANKA)?